Gazeteci gözaltına alındı haberine gözaltı: Açtık sorduk

İhlas Haber Ajansı (İHA) Iğdır muhabiri Sebahattin Yum, 19 Eylül Gaziler Günü dolayısıyla düzenlenen tören sırasında yaşanan bir olayı ‘Valiye şemsiye var, gaziye yok’ başlığı ile haberleştirdi.

Haberin ardından Sebahattin Yum, Iğdır Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube ekipleri tarafından ifadesi alınmak üzere gözaltına alındı.

Sebahattin Yum’un gözaltına alınmasının ardından Yum’un emniyet müdürlüğünden çıkışını görüntüleyen Iğdır Çalışan Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ercan Tunç da gözaltına alındı.

“VALİ MANİPÜLASYON İDDİASI İLE HAKKIMDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNMUŞ

Gözaltına alınan Sebahattin Yum yaşadığı süreci Odatv’ye anlattı. Iğdır Valisi Ercan Turan’ın kendisinden şikayetçi olduğu için gözaltına alındığını belirten Yum, “Beni Iğdır Valisi ile ilgili ‘şemsiye haberim’ nedeniyle gözaltına aldılar. Haberde bilerek kırpma yapmışsınız, manipülasyon yapmışsınız şeklinde bir iddiada bulunulmuş. Vali, bu nedenle suç duyurusunda bulunmuş. ‘Devlet erkânına karşı suç işlendi, bizi küçümsediler’ gibi ifadeler kullanılmış. Hakkımda ikinci bir suçlama daha var. Emniyet bizi ilk olarak bu yüzden aldı. Ofise geldim, beş dakika sonra polis tekrar geldi. Bu kez ‘jandarmada da ifadeniz var’ dediler. Gittik, orada da aynı suçlamalar tekrar edildi” ifadelerini kullandı.

“JANDARMA HEN ‘ŞEHİT ANITI’ HEM DE ‘GAZİLERE ŞEMSİYE YOK’ HABERİM İÇİN İFADEME BAŞVURDU”

Eylül ayında yaptığı şehit anıtı ile ilgili haberi içinde ifadesinin alındığını söyleyen Sebahattin Yum “Bir süre önce başka bir haber daha yapmıştım. Burada ‘Dilucu Şehitlik Anıtı’ var. 8 Eylül 2015’te terör saldırısında 13 polisimiz şehit olmuştu. 9 Eylül 2025’de anma yapılmıştı. Bu yıl, 19 Eylül’de bana birkaç görüntü ve video geldi. Baktım, anıt çöplerle dolu kalmış. Ertesi gün teyit amacıyla oraya gittim. Aynı manzara orada da vardı. Her yer çöp içindeydi. Olay bu yıl, yani Eylül 2025’te oldu. Anıtın çöplerle dolu olduğunu görünce o görüntüleri çektim. Orada emniyetin düzenlediği uçuş etkinliğine ait helva kutuları, meyve suları, bırakılmış çelenk kalıntıları vardı. Ben de ‘doğrudur, burada bu görüntüler var’ diyerek haberi geçtim. Jandarma, hem şemsiye haberiyle hem de bu anıt haberiyle ilgili suç duyurusunda bulunulduğu için ifademe başvurdu. Emniyet, “görüntüleri size gönderen vatandaşların parmak izlerini tespit ettik, sekiz kişi oraya gitmiş, çöpleri bırakmış. İHA muhabiri de gitmiş, görüntüleri çekmiş, sanki kasıtlı bir şey yapılmış” dedi. Ben de dedim ki, o sekiz kişi kimse getirin, onlarla da haber yapayım. Kim o çöpleri bırakmış, nasıl bir cesaretle yapabilirler? Artık ne diyeceklerini bilmiyorlar. Saçma sapan gerekçeler üretiyorlar. Ben zaten haberde ‘çelenkler bırakılmış, emniyetin logolu malzemeleri var, anma bittikten sonra temizlenmemiş’ dedim. Her şey açık. Buna rağmen jandarma bu iki konudan da işlem yapıyor” dedi.

“ÇAĞIRSALARDI GİDERDİM OFİSİMDEN ALMALARINA GEREK YOKTU”

Sürecin nasıl ilerleyeceğine dair bilgi sahibi olmadığını söyleyen Yum, “Şimdilik sadece ifadelerimiz alındı, bekliyoruz. Sürecin nasıl ilerleyeceğini biz de bilmiyoruz. Polis, “başsavcının talimatıyla aldık” dedi. Ancak başsavcı, ‘benim öyle bir talimatım yok’ demiş. Ardından “basın savcısı almış olabilir” denildi. Yani kim, hangi gerekçeyle talimat vermiş, tam olarak belli değil. Emniyet ve valilik de ‘normal vatandaşlara yapılan rutin işlem’ diyerek olayı geçiştiriyor. Ben de dedim ki, beni çağırsaydınız kendim gelirdim. Ofisimden almanıza gerek yoktu. Sanki büyük bir suç işlemişim gibi davranmaları incitici bir şey. Iğdır küçük yer, herkes bizi tanır. Ben de Iğdırlıyım zaten” şeklinde konuştu.

“AİLEME HİÇBİR ŞEY SÖYLEMEMİŞTİM ONLAR DA HABERİ TELEVİZYONDAN GÖRMÜŞ”

Ailesinin olayı televizyondan öğrendiğini anlatan gazeteci Sebahattin Yum “Aileme hiçbir şey söylememiştim. Onlar haberi televizyondan görmüş. Jandarma beni köy karakoluna götürdü. Orada bir astsubaya ‘su verir misiniz’ dedim, ‘sana su yok’ dedi. İfadem alındıktan sonra on kilometre uzaklıktaki bir köye bırakıldım. ‘Beni merkeze bırakın’ dedim, “kendine araç bul” dediler. Gece saat on olmuştu, köyde araç da bulamadım. Telefonlarım kapalıydı, ailem bana ulaşamayınca haberleri izleyip ne olduğunu oradan öğrenmiş. Çıktığımda ailem kapıda beni bekliyordu, köye kadar gelmişler. Eğer gelmeselerdi orada kalacaktım” dedi.

“İFADE HÜRRİYETİ AÇISINDAN SON DERECE ENDİŞE VERİCİ BİR DURUMDUR”

Iğdır Çalışan Gazeteciler Cemiyetinden konuyla ilgili yapılan açıklamada, “Iğdır’da 19 Eylül Gaziler Günü dolayısıyla düzenlenen tören sırasında yaşanan bir olayın, İhlas Haber Ajansı (İHA) tarafından ‘Valiye şemsiye var, gazilere yok’ başlığıyla haberleştirilmesinin ardından, ajansın Iğdır muhabiri Sebahattin Yum’un gözaltına alınması, basın özgürlüğü ve ifade hürriyeti açısından son derece endişe verici bir durumdur. Olayın ardından, meslektaşımız Sebahattin Yum’un emniyetten çıkışı sırasında görüntü almak isteyen İHA Iğdır muhabiri ve Iğdır Çalışan Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ercan Tunç’un da gözaltına alınması, yaşanan süreci daha da vahim hale getirmiştir” ifadeleri yer aldı.

Orçun Ak

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir